SMS ve MSN yeni dilimiz oldu!

Cep ve internette chat dalgası, yeni bir dilin de geliÅŸmesine neden oldu. Özellikle gençler arasında SMS ve MSN’de bu dil yaygın olarak kullanılıyor.

SMS (kısa mesaj) dili ya da MSN dili olarak adlandırılan bu dil, özellikle gençler arasında yaygın kullanılıyor. Cep telefonlarının mesaj kutusundaki 160 karakter kısıtlaması ya da MSN’deki yazışmalarda hızlı davranma gibi daha bir çok etken, insanlar arasındaki iletişimi duygu ve kavram yoğunluğu olan cümlelerden çok, kısa ve özlü cümleleri kullanmaya yönlendirdi. Selam yerine “Slm” veya Ne haber yerine “Nbr” gibi. Kahv6 yaptınız mı?

Peki bu dilin özellikleri neler. Öncelikle, en az karakter yazmak için kısaltmalar kullanılıyor. İngilizce great (büyük) kelimesini yazmak için eight (sekiz) kelimesini kullanmak. İkisi de birleşince ortaya Gr8t kelimesi çıkıyor. Aynı şekilde Türkçe’den de “kahvaltı” kelimesi örnek verilebilir: Kahv6 gibi.

Kısaltma ve karşılıkları
Selam: slm, oğlum: olm, selamun aleykum: s.a, aleykum selam: a.s, ne haber: nbr, kusura bakma: ksr bkmn, Peki, bir düşüneyim: Hmmmmm, değil: deil, lutfen: pls veya ltf, iyi: ii, sorun yok: n.p (no problem), geliyor: gelio

SANKÄ° Ä°KÄ° AYRI DÄ°L

Orijinali
Ali: slm
AyÅŸe: slm
Ali: nbr
AyÅŸe: nlsn sndn
Ali: srnyz
AyÅŸe: ndn
Ali: blmm. oole
AyÅŸe: hmmm
AyÅŸe: bn kcr
Ali: ok grÅŸrz kib
AyÅŸe: snd

Tercümesi
Ali: Selam
AyÅŸe: Selam
Ali: Naber?
AyÅŸe: Ne olsun. Senden?
Ali: Sürünüyoruz.
AyÅŸe: Neden
Ali: Bilmem. Öyle işte
Ayşe: Anlıyorum.
Ayşe: Ben kaçar (MSN’den çıkıyorum)
Ali: Tamam. Görüşürüz. Kendine iyi bak
AyÅŸe: Sen de.

DİLBİLİMCİ GÖRÜŞÜ
Yusuf Çotuksöken (Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi)
Sorun şurada, gençlerin bu tür dil kullanımı, Türkçemizi bozuyor mu? Gelişmelerin çok katı bir yaklaşımla ele alınmasından ve sert önlemlerin alınmasından yana değilim. Gençler kendi aralarında kurdukları bu iletişim biçiminde dilin bir kuralını uyguluyorlar: “En az çaba yasası” öbür deyişle “dilde tutumluluk ilkesi”. İletilerin en kısa biçimiyle tam olarak gönderilebilmesi için benimsenen bu yol (sözcüklerin /a, e, ı, i, o, ö, u, ü/ gibi ünlü harflerini yazmama, kimi duyguları özel biçimlerle anlatma, yazım kural ve imlerini hiç kullanmama vb) gençler açısından bir sorun yaratmıyor.

Onlar kendileri memnun görünüyorlar bu tür iletişim biçiminden. Unutmayalım, dilciler, dilsel gelişme süreçlerinde gözlemcidir. Çok büyük sorunlar yaşanmadıkça (şimdilik çok büyük sorun yaşamıyoruz bu konuda kanımca bir üniversite öğretim görevlisi olarak uygulamanın içindeyim bu gün de) dilde birtakım planlamalar yapılması gerektiğini gündemlerine almazlar.

Bir cevap yazın


*